Çin Pandemi sonrası Bir Kuşak ve Bir Yol İnisiyatifini Güçlendiriyor;
Covid-19’un ekonomik etkilerini daha çok göstermeye başladığı bu dönemde, Türk ve yabancı firmaların çoğunluğu yenidünya düzenine ayak uydurmaya çalışıyor. Ancak gelecek dönemde iş dünyasını bekleyen belirsizlikler zinciri ve ülkelerin uygulamış olduğu korumacı politikalar, firmaların aleyhine gerçekleşebilecek siyasi ve ekonomik sonuçlar ortaya çıkarabilir. Buda devletlerin güçlü düzenleyiciler olarak yer aldığı ve küresel dinamikleri şekillendirmek için desteklediği “Bir Kuşak Bir Yol” gibi uluslararası işbirliklerinin stratejik rolünü pandemi sonrası dönemde daha da ön plana çıkarıyor.
Peki, Çin’in önderliğinde 2013’de dünyaya duyurulan ve modern çağın “İpek Yolu” olarak adlandırılan yüzyılın projesinde Türk firmaları ne kadar aktif?
Sorunun cevabı her ne kadar kapsamlı olsa da; bazı ekonomik göstergeler bizlere genel fikir vermek adına yine de ışık tutuyor. Türkiye’nin Gıda İhracatı 2020 yılının Ocak-Haziran döneminde Türkiye’nin gıda sektörleri toplam ihracatı %6,5 artışla 8,3 milyar dolar olarak gerçekleşti. Bu dönemde Çin’e yapılan gıda ürünleri ihracatı 446 milyon dolar ile Türkiye’nin toplam gıda ihracatının %5,4’ünü oluşturdu. Dünya’nın en büyük gıda ithalatçısı Çin’e yapılan gıda ihracatımız mevcut durumda potansiyelimizin maalesef çok altında kalmakta.
Çin, 2019 yılında Dünya’nın en büyük kiraz ithalatçısı olarak 1,4 milyar dolar ile Dünya kiraz ithalatının yarısından fazlasını gerçekleştirmektedir. Türkiye, Dünya’nın en büyük kiraz üreticisi olmasına rağmen, Çin’in kiraz ithalatında %0,3’lük bir paya sahiptir. Çünkü dünyanın en büyük kiraz ihracatçısı olan Şili, üretiminin tamamına yakınını Çin’e ihraç ederken; Çin de kiraz ithalatının yaklaşık olarak %80’ni Şili’den gerçekleştirmektedir. Oysa Türkiye ile Şili farklı yarım kürelerde olması sebebiyle farklı mevsimlerde kiraz hasadı gerçekleştirmektedir. Ancak buna rağmen Türkiye hala pazarda yeterli paya sahip değildir.
İkinci bir örnekte,2019 yılında 1,1 milyar dolar ile Çin süt pazarıdır. Güncel verilere göre, Çin ithalatının yarısına yakınını Yeni Zelanda ve Avustralya’dan yapmaktadır. Türkiye’nin uzun uğraşlar sonrasında ihracat yapmak için 2020’de izin aldığı Süt Ürünleri Pazarı da Türk ihracatçıları için gelecek dönemler için büyük fırsatlar sunmaktadır.
Yine son olarak, 20 yılda 20 katın üzerinde artış göstererek 2019 yılında 365 milyon doları bulan Çin Meyve Suyu Pazarı da İthalatının yarısını Brezilya, İsrail ve Vietnam’dan gerçekleştirmektedir. Yani diğer bir deyişle Türk ihracatçıları için Çin pazarı gerçekten keşfedilmemiş büyük bir potansiyele sahiptir.
Türk Çin Kültür Derneği, Sektörel Eğitim Merkezi Müdürü, Hamza Uçar ise Türk ihracatçılarının Çin pazarına açılma konusunda yaygın olarak yaptığı hataları maddeler halinde açıkladı.